Gözden kaçırmayın

Köylerin Doğal Ses Haritası Çıkarılıyor: Biyofonik Haritalama ile Ekosistem İzleniyorKöylerin Doğal Ses Haritası Çıkarılıyor: Biyofonik Haritalama ile Ekosistem İzleniyor

Bir zamanlar İstanbul'da, Müslümanların ibadet için yönlerini doğru belirleyebilmelerine yardımcı olan özel aletler bulunuyordu: Kıble

  • nümâlar. Manyetik kuzeyi değil, doğrudan Kâbe'nin yönünü gösteren bu pusulalar, şehrin sokaklarında, cami avlularında sessizce hizmet veriyordu. Günümüzde ise bu kadim pusulaların izini sürmek, tarihe açılan bir kapı aralamak gibi.


  • Kıble

  • nümâ: Sıradan Bir Pusuladan Fazlası


  • Kıble

  • nümâ, Osmanlı dönemine özgü, geleneksel pusulalardan farklı bir navigasyon aracıydı. Pratik işlevinin yanı sıra derin bir sembolik anlam taşıyordu. Normal pusulalar manyetik kuzeyi (N) gösterirken, kıble-nümâ, bulunulan konuma göre matematiksel olarak hesaplanmış sabit bir açıyı, yani Kâbe'nin yönünü işaret ediyordu. Bu aletler, caminin yanı sıra, şehrin farklı noktalarında halkın kolayca kıble yönünü tayin edebilmesi için de kullanılıyordu.


  • İstanbul İçin Hesaplanan Açı ve Pratik Yöntem


    İstanbul için kıble yönünün tespiti tarih boyunca önemli bir konuydu. Kaynaklara göre, 19. yüzyıl bilginlerinden Ahmed Ziyâ Beğ, logaritmik cetveller kullanarak İstanbul için kıble açısını yaklaşık 29 derece olarak hesaplamıştı. Günümüzde ise daha pratik bir yöntemle, manyetik sapma da dikkate alınarak, pusulanın manyetik kuzeyinden saat yönünde 147 ile 151.62 derece arasında dönüldüğünde kıbleye yönelinmiş olunuyor. Dini açıdan ise, Kâbe yönünden yaklaşık 45 dereceye kadar olan sapmaların namazın geçerliliğini bozmadığı ifade ediliyor.


    Edebiyatın Metaforik Pusulası


    Kıble

  • nümâ, yalnızca pratik bir araç olmakla kalmamış, Osmanlı edebiyatında da güçlü bir metafor olarak yer bulmuştur. Nev'î, Yahyâ Bey, Ahmedi ve Hecrî gibi şairlerin dizelerinde, âşıkın kalbi veya gönül gözü, sevgilinin yüzünü bir "Kâbe" olarak görür ve "kıble-nümâ" da bu hakikate yönelen içsel pusula olarak betimlenmiştir. Bu bağlamda, kıble-nümâ hem maddi dünyaya hem de manevi aleme rehberlik eden çift taraflı bir semboldü.


  • Kayıp Durakların Peşinde


    Araştırmalar, "Kadim Pusulaların İzinde: Beş Durakta İstanbul'un Kayıp Kıble Göstericileri" fikrini destekleyecek beş spesifik lokasyon veya tarihi kıble

  • nümâ aleti hakkında net bilgiler sunmamaktadır. Beykoz'da "Kıble Nüma" adlı bir sokak isminin varlığı, somut bir ipucu olarak değerlendirilebilir. Ancak, İstanbul'un tarihi cami avlularında, sebillerin yanında veya eski meydanlarda halkın kullanımı için yerleştirilmiş sabit kıble göstergeleri (taşa kazınmış veya mermer pusulalar) olması kuvvetle muhtemeldir. Bu kayıp durakların keşfi, İstanbul'un dini ve kültürel mirasının daha derinden anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.