Gözden kaçırmayın

Hangi İnsan Hakları Film Festivali'nde Hatay Belgeselleri Final Filminin Galası YapılacakHangi İnsan Hakları Film Festivali'nde Hatay Belgeselleri Final Filminin Galası Yapılacak

Santiago de Cuba'nın sokakları, her yıl temmuz ayının ilk haftasında, Karayip kültürünün en otantik ve coşkulu hallerine sahne oluyor. Fiesta del Fuego ya da bilinen diğer adıyla Festival del Caribe, 1981'den bu yana düzenlenerek kentin Afrika kökenli mirasını ateş, müzik ve dansla kutluyor.


Bir Kültür Direnişinin Kutlaması
Festival, Casa del Caribe tarafından başlatıldı ve temel amacı Karayip bölgesinin kültürel ifadelerini, özellikle Afrika kökenlerini kutlamak, tanıtmak ve bu kültürler arasında diyalogu teşvik etmek olarak belirlendi. Her yıl farklı bir Karayip ülkesi veya bölgesine adanan festival, 2024'te Brezilya'nın Bahia eyaletine, 2023'te ise Meksika'ya ithaf edilerek sürekli yenilenen bir içerik sunuyor. Festival, sömürgecilik ve kölelik tarihine karşı bir kültürel direniş ve özgürlük kutlaması anlamı taşıyor.


Görkemli Törenler ve Sokak Coşkusu
Festival, "Yılan Geçidi" adı verilen görkemli bir açılış töreniyle başlıyor. Katılımcı ülkelerin delegasyonları, bayraklar ve geleneksel kıyafetlerle şehirde yürüyerek kutlamaları fiilen başlatıyor. Ancak festivalin asıl ruhu, sokaklara yayılıyor. Aguilera Caddesi, Alameda Michaelson ve Cespedes Parkı gibi ana mekanlar, geleneksel Küba "congas" gruplarının davulları ve binlerce insanın danslarıyla adeta nefes alıyor. Kesintisiz müzik, dans eden kalabalıklar ve akan rom, Santiago de Cuba'nın temmuz sıcağında hipnotik bir atmosfer yaratıyor.


Şeytan'ın Yakılışı ve İyiliğin Zaferi
Festivalin en çarpıcı anı ise kapanış töreninde yaşanıyor. "Ateş Geçidi" ve "Şeytan'ın Yakılışı" ritüeli, festivali görsel bir şölene dönüştürüyor. Alameda Michaelson'da binlerce kişinin önünde, Afrika kökenli bir din olan Palo Monte'deki yüce tanrı Nzambi Congo'ya saygı duruşuyla başlayan tören, devasa bir şeytan heykelinin yüzlerce davul eşliğinde yakılmasıyla devam ediyor. Bu ritüel, kötülükten arınma ve iyiliğin zaferini sembolize ediyor. Heykelin alevlere teslim olmasının ardından ise şehrin her köşesinde dev bir sokak partisi başlıyor.


Dansın ve Müziğin Bitmeyen Rüyası
Festival, katılımcılar üzerinde "bir dans rüyası" etkisi bırakıyor. Gerçeklikle rüya arasındaki sınırı bulanıklaştıran bu hipnotik atmosfer, ziyaretçiyi içine çekerek sürekli bir hareket ve coşku haline sürüklüyor. Festival, turistler için sahnelenmiş yapay bir etkinlik olmaktan ziyade, Karayipler'in en derin köklerinden gelen otantik ve son derece samimi bir kültürel ifade olarak öne çıkıyor.