Gözden kaçırmayın
Küçükçekmece Sahillerinde Akşam Yürüyüşü: Güzellik ve Riskler İç İçeİstanbul'un nadir bilinen tarihi hazinelerinden Büyükdere Çayırı, asırlar boyunca hem padişahların bayram kutladığı, hem de önemli siyasi olaylara sahne olan bir mesire yeri olarak hizmet verdi. Sarıyer ile Çayırbaşı semtleri arasında kalan bu verimli arazi, günümüzde ise Büyükdere Atatürk Fidanlığı olarak varlığını sürdürüyor.
Bir Zamanların Gözde Mesire Yeri
Büyükdere Çayırı, Osmanlı döneminde İstanbul halkının, padişahların ve yabancı elçilerin rağbet ettiği başlıca sayfiye ve dinlenme alanlarından biriydi. Özellikle ulu çınar ağaçlarının gölgesinde halkın piknik yapıp eğlendiği bu çayır, aynı zamanda II. Mahmud'un 1830'da Kurban Bayramı tebrik merasimi gibi görkemli etkinliklere de ev sahipliği yaptı. I. Abdülhamid döneminde sahilden çayıra yapılan bir araba yolu, bölgenin erişilebilirliğini daha da artırdı.
Tarihi Dönüm Noktalarına Tanıklık
Çayır, sadece bir eğlence mekanı olmanın ötesinde, Osmanlı tarihindeki kritik dönüm noktalarına da tanıklık etti. 1807 yılında, III. Selim'in tahttan indirilmesiyle sonuçlanan Kabakçı Mustafa İsyanı'nın başlangıcı, yamakların bu çayırda yaptığı "meydan yemini" ile oldu. Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasının ardından ise II. Mahmud, yeni kurduğu "Asakir
- i Mansure-i Muhammediye" ordusuyla birlikte bir süre burada konuşlandı.
Kayıkhaneler ve Denizcilik Merkezi
Büyükdere'nin bir Boğaz köyü olması, onu aynı zamanda önemli bir denizcilik merkezi haline getirdi. Derin bir körfez olan Büyükdere Koyu, kayıklar ve tekneler için doğal bir barınak görevi gördü. 20. yüzyılda bölgede Hami Kaynak Tersanesi ve Meltem Tersanesi gibi küçük ölçekli gemi inşa tersaneleri faaliyet gösterdi ve bu tersanelerde 1970'li yıllarda çeşitli kosterler inşa edildi.
Cumhuriyet Dönemindeki Dönüşüm
Cumhuriyet'in ilanından sonra Büyükdere Çayırı'nın kaderi değişti. Mustafa Kemal Atatürk'ün isteğiyle 1928 yılında alanda "Büyükdere Meyve Islah İstasyonu" kuruldu. Zamanla "Büyükdere Fidanlığı" olarak anılmaya başlanan bölgedeki ulu çınar ağaçlarının neredeyse tamamı kesildi. 1931'de ise alan bir İtalyan uçak şirketine kiralanmak istendi, ancak bu proje hayata geçirilemedi.
Günümüzdeki Durumu ve Yeniden Canlanma
1997'de özelleştirilip atıl duruma düşen fidanlık, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Cumhuriyet'in 100. yılında "Büyükdere Atatürk Fidanlığı" adıyla restore edilerek İstanbul'a yeniden kazandırıldı. Eski görkemli günlerine kıyasla farklı bir işleve sahip olsa da, bu tarihi alan gelecek nesillere aktarılmak üzere koruma altına alındı.



Yorumlar
Yorum Yap