Gözden kaçırmayın

Üniversitelerde Sanat Eğitimi Masaya YatırıldıÜniversitelerde Sanat Eğitimi Masaya Yatırıldı

Artvin Kitap Kulübü üyeleri, bu hafta Umberto Eco'nun postmodern başyapıtı "Gülün Adı"nı masaya yatırdı. Ortaçağ felsefesi ve edebiyatın kesişim noktasında ilerleyen derinlemesine bir inceleme gerçekleştirildi.


Edebi ve Felsefi Bir İnceleme
Kitap sohbetinde, Eco'nun 1980 tarihli romanının çok katmanlı yapısı ele alındı. Toplantıda, romanın polisiye kurgusunun ardındaki felsefi sorgulamalar, özellikle inanç ile akıl arasındaki tarihsel gerilim üzerinde duruldu. Romanın ana temalarından biri olan bilgiye erişmenin riskleri ve bedelleri, ortaçağ manastır düzeni üzerinden tartışmaya açıldı.


Postmodern Bir Ortaçağ Anlatısı
Tartışmada, Eco'nun postmodern anlatım tekniklerini, ortaçağın skolastik metafizik tartışmaları ve simgesel dil yapısıyla nasıl harmanladığı incelendi. Romanın, adını verdiği "gül" imgesinin çağrışımları ve "Rosa pristina nomine, nomina nuda tenemus" (Gül bir zamanlar sadece isimdi, çıplak isimlere sahibiz) dizesi üzerinden bilginin doğası ve dilin sınırlarına dair yaptığı vurgu değerlendirildi. Kulüp üyeleri, bu dizenin, romanın finalindeki "Gülün adı kaldı" ifadesiyle bağlantısını yorumladı.


Kapsamlı Bir Edebiyat Yolculuğu
Artvin Kitap Kulübü'nün bu ayki buluşması, katılımcıları edebiyattan felsefeye, tarihten semiyotiğe uzanan kapsamlı bir entelektüel yolculuğa çıkardı. Yapılan analizler, Eco'nun eserinin neden hem bir edebiyat şaheseri hem de derinlikli bir felsefi metin olarak kabul edildiğini gözler önüne serdi.