Heybeliada Ruhban Okulu'nun Akıbetine İlişkin Görüşler Değerlendirildi
İstanbul'un tarihi yapılarından biri olan Heybeliada Ruhban Okulu'nun geleceği, uzun süredir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Konuya ilişkin merak edilenler, Dünya Mirası Adalar yayınında Stelyo Berberakis'in değerlendirmeleri ile gündeme taşındı.
Okulun Tarihsel Süreci ve Statüsü
Heybeliada Ruhban Okulu, 1844 yılında eğitim hayatına başladı ve 1971 yılında Türkiye'deki özel yüksekokulların devlet üniversitelerine bağlanmasına dair çıkarılan yasa uyarınca kapanana kadar faaliyet gösterdi. O tarihten bu yana kapalı olan okul binası, Fener Rum Patrikhanesi'ne bağlı olarak varlığını sürdürüyor. Yapının yeniden açılabilmesi için çeşitli hukuki ve idari süreçlerin tamamlanması gerekior.
Yeniden Açılma İhtimali ve Olası Senaryolar
Okulun açılması durumunda ne tür bir işlev göreceği en çok merak edilen konuların başında geliyor. Tartışmalar, okulun ilahiyat eğitimi veren bir kurum olarak mı, yoksa farklı bir işlevle mi (kültür merkezi, müze vb.) hizmet vereceği etrafında şekilleniyor. Bu karar, hem yasal düzenlemeler hem de ilgili taraflar arasındaki mutabakat ile netlik kazanacak.
Rum Cemaati'nin Konuya Bakışı
Rum Cemaati temsilcileri, Heybeliada Ruhban Okulu'nun sadece bir cemaatin eğitim kurumu olmanın ötesinde, evrensel bir kültür mirası ve teolojik eğitimde önemli bir merkez olduğu görüşünü dile getiriyor. Cemaat, binanın restore edilerek yeniden asli işlevi doğrultusunda, bir ruhban okulu olarak faaliyete geçmesi yönünde beklenti içinde olduğunu ifade ediyor. Konunun hukuki boyutunun yanı sıra, diplomasi kanallarıyla da ele alındığı biliniyor.
Yorumlar
Yorum Yap