Gözden kaçırmayın

Bakırköy Rıhtımı'nda Kaybolan Denizcilik Kültürünün HüznüBakırköy Rıhtımı'nda Kaybolan Denizcilik Kültürünün Hüznü

İstanbul Boğazı'nın incisi Kandilli, tarihi dokusu ve sakin atmosferiyle bilinen bir semttir. Semtin sırtlarında, geçmişin izlerini taşıyan ve zamanın yıkıcı etkisine meydan okuyan terk edilmiş bir çeşme, ikindi vaktinde adeta bir tefekkür anı sunuyor.


Tarihin İzinde Bir Semt: Kandilli
Kandilli, Üsküdar'ın kuzeyinde, Anadoluhisar ile Vaniköy arasında yer alan, Boğaziçi'nin tarihi ve prestijli semtlerinden biridir. Osmanlı döneminden beri saray mensuplarının, aristokrat ailelerin ve seçkinlerin yerleşim yeri olmuştur. Semtin sırtları, Adile Sultan Sarayı, Kont Ostrorog Yalısı gibi tarihi yapılarla ve muhteşem Boğaz manzarasıyla ünlüdür. Bu özellikleriyle Kandilli, dinginlik ve estetik derinlik barındıran bir atmosfere sahiptir.


Unutulmuş Bir Osmanlı Mirası: Çeşmeler
Osmanlı su medeniyetinin ve hayırseverliğinin en önemli sembollerinden biri olan çeşmeler, İstanbul'un dört bir yanında inşa edilmişti. Bu çeşmeler hem işlevsel hem de estetik yapılar olarak kentin dokusunu şekillendiriyordu. Ancak zamanla pek çok tarihi çeşme, bakımsızlıktan kurumuş, yıkılmış veya işlevini yitirmiştir. Kandilli gibi tarihi bir semtte de benzer bir kaderi paylaşan çeşmelerle karşılaşmak mümkündür. Terk edilmiş bir çeşme, geçmişin canlılığının ve cömertliğinin yerini unutulmuşluğa bırakışının küçük ama anlamlı bir göstergesi olarak yorumlanabilir.


Melankolinin Vakti: İkindi
İkindi, güneşin batmaya yöneldiği, gölgelerin uzadığı, günün sıcaklığının yerini serin bir sakinliğe bıraktığı bir vakittir. Edebiyatta ve sanatta sıkça kullanılan bu vakit, hüzün, dinginlik ve tefekkür temalarıyla ilişkilendirilir. Terk edilmiş bir çeşmenin başında geçirilen bir ikindi, yalnızlık, hatıralarla hemhal olma ve zamanın geçişine dair bir düşünme anı resmeder. Bu atmosfer, Yahya Kemal Beyatlı'nın "Kandilli yüzerken uykularda" dizesiyle başlayan "Gece" şiirindeki rüyavari ve hüzünlü Boğaz tasviriyle benzer bir duygu dünyasına işaret eder.


Bir Medeniyetin Sessiz Tanığı
Kandilli sırtlarında, terk edilmiş bir çeşme başında yaşanan bir ikindi vakti, tarih, mimari ve doğal güzelliklerin iç içe geçtiği poetik bir sahne oluşturur. Bu manzara, bir medeniyetin geri çekilişinin veya değişen zamanların sessiz bir tanıklığını sunar, izleyiciyi geçmişin izlerini taşıyan, sakin ve düşünceli bir ana davet eder.