Singapur'daki ikonik Raffles Hotel'in geleneğinden ilham alan Raffles İstanbul, 19. yüzyıldan günümüze uzanan çay seremonisini konuklarıyla buluşturuyor. Otelin lobi katında konumlanan alanda, tropikal ışığın parlatılmış gümüş servis takımları üzerine yansıması ve Seylan çaylarının karakteristik aroması, geçmişle bugünü birleştiren bir atmosfer sunuyor.
Köklü Bir Mirasın Modern Yansıması
Çay saatini bir ritüele dönüştüren uygulama, orijinal Raffles Singapore'da başlayan ve dünyadaki tüm Raffles mülklerine yayılan bir kültürün parçası. Bu gelenek, sadece bir içecek servisi değil, aynı zamanda bir hikaye paylaşımı ve dinginlik anı olarak tasarlanmıştır. Misafirler, özenle hazırlanmış çay seçkisi eşliğinde, günün yoğunluğundan uzaklaşma fırsatı buluyor.
Özenle Kürlenmiş Bir Çay Menüsü
Sunulan çay menüsü, dünyanın önemli plantasyonlarından özel olarak seçilen yapraklardan oluşuyor. Menüde, Sri Lanka'nın yüksek rakımlı bölgelerinden gelen safran rengi, canlı Ceylon çaylarının yanı sıra, daha nadir bulunan beyaz ve oolong çayı çeşitleri de yer alıyor. Her çay, lezzet profilini en iyi şekilde yansıtacak sıcaklık ve demleme süresine göre hazırlanıyor.
Gümüş Servis ve Zarafet
Ritüelin önemli bir parçasını, geleneksel çay servisinde kullanılan parlatılmış gümüş demlikler ve fincanlar oluşturuyor. Bu detay, deneyime görsel bir zarafet katarken, 19. yüzyıldaki İngiliz çay kültürüne de bir saygı duruşu niteliği taşıyor. Çaylar, genellikle otelin pastanesinde taze hazırlanmış, küçük atıştırmalıklarla eşlik ediyor.
Yorumlar
Yorum Yap